Tuesday, May 19, 2009

Şahan Gökbakar'ın ateşten "entellektüel" sınavı


Şahan Gökbakar'ı tanımayan var mı? Eminim ki şu an bu soruya neredeyse tüm Türkiye cevap verebilecek durumda. Bir çoğu da bu soruya "Recep İvediiiiiik" diye cevap verecektir. Kulağıma ne zaman Şahan Gökbakar'ın adı gelse, aklıma ilk gelen şey eleştiriler oluyor, özellikle çektiği "Recep İvedik" adlı iki filmine de birçok mecrada çeşitli boyutlarda eleştiriler yapıldı. Şahan neden acaba bu kadar eleştirildi?

İlk televizyonda görünüşü olmasa da birçok insan Şahan Gökbakar ile TV8 in Zoka programında tanıştı. Daha sonra en çok bilinirliğe de kendi şovu olan "Dikkat Şahan Çıkabilir" ile kavuştu. Bu kadar eleştirilen bu adam ilk çıktığı 2004 yılı sonrası işlerinde ne olarak konuşuluyordu? Özellikle ekşisözlük gibi, yazar bazlı forum sözlük gibi ortamlarda, aylarca aranan mizahcı, yeni ve genç yetenek olarak tanıtıldı. Hatta insanlar kafalarını taşlara vurdu, neden bu adam daha bilinen bir program yapmıyor diye. Daha sonra çok da başarılı olmayan ATV ve NTV de programlar yaptı. Programları yine televizyonun ortalamasından güzeldi, daha önce olmayan bir format diyebileceğimiz şekilde birçok konuda skeç yapmaya devam etti.

Ne olduysa Recep İvedik adlı karakterin sinemaya geçmesiyle başladı. Yüzlerce popüler kültürün içinden sıyrılan "entellektüel" in yere göğe sığdıramadığı Şahan Gökbakar birden, kalitesinden ödün veren bir kötü mizahcıya dönüştü. Özellikle insanların çoğunun sinemaya gitmesi ve filmi beğenmesi konusunda çok fazla "osurdu, geğirdi komik oldu" eleştirisi yapılsada, açık konuşmak gerekirse "Recep İvedik" filmi uzun bir skeçten başka bir şey değildi. Bunu kötü anlamda söylediğimi sanmayın sakın, o skeçlerine güle güle Şahan'ı seven birisiyim. Peki neden hala bu kadar eleştirildi?

Cevap bana göre çok açık, kıskançlık. Evet gerçekten, birkaç şekilde kıskançlıktan dolayı bu kadar eleştirildiğine gönülden inanıyorum. İlk olarak Şahan'ın popüler kültürde bu kadar tanınıp sevinmesini yedirememek, yani yolda yürürken beğenmediğimiz adam da Recep İvedik'i beğendiğinde ister istemez Şahan'ı aşağılamaları gerektiğini hissettiklerini düşünüyorum. Nasıl aldığınız bir ayakkabıyı idollerinizden biri giyerken görünce daha da seversiniz de çok alaksız, belkide saygı bile duymadığınız biri giyince o ayakkabıyı bir daha en azından o ortamda giymek istemessiniz, aynı şekilde Şahan'ı, beğenmediği insanların giyidiğini görünce, insanlar, beğenmediklerini söylediler. En azından skeçlerini eleştirdiklerinden daha sert ve ağır eleştirdiler.

Diğer bir neden ise muazzam bir gişe, mesela bu konuda ben de hala kendime yediremiyorum. Haftalar boyunca (10 un üzerinde) İstanbul'da sinemalardaydı, sanırım hala dvd'si 20 lira ve insanlar birkaç kere izlediler filmi ve hala dvd'sini almaya devam ediyorlar. Yani Şahan filmini vizyona sunarken belki 1000 tane çok koyu fan'ını kaybetti, ama yerine birkaç milyon dolar ve milyonlarca seyirci geldi. Bu başarı da onu eleştiren binlerce insanın sahip olmak isteyip de söyleyemediği başarı olsa gerek.

Bunlara rağmen Şahan'ın kötü birşey yapmadığını düşünüyorum, yani bu popülerlik ve paraya sahip olduktan sonra da eski bildiğimiz Şahan çizgisinden çok fazla saptığını söylemeye dilim el vermiyor. İkinci filmini izlemeye vakit bulamadım ama umarım bundan sonra daha çok zaman ayırır filmine zaten milyonlarca seveni var üzerine de bu 1000 tane entellektüel fan'ının gönlünü alırsa, unutulmayacak bir sanatçı olacağından hiç şüphem yok.

Yani osur, geğir ama biraz daha kurgu koy be aslanım, hadi görelim seni, sen Recep İvedik'ten fazlasısın, tekrar göstermenin zamanı geldi bence.
.

Tuesday, May 12, 2009

İş güç...

Bilmiyorum çalışıyor musunuz, fakat ben ve birçok arkadaşım staj ve iş bulmak için uzun bir zamandır oradan oraya koşturuyoruz. Sonuçta hangi işe girerseniz girin genel olarak bir işi diğer bir işten de maaşı ile ayırıyoruz. Fakat biz maaşı ne için kazanıyoruz? Geçenlerde düşünürken ilginç geldi ve sizinle paylaşayım istedim Acaba asgari ücretle çalışıyorken, aldıklarımız şeylerin parasını ödemek için kaç saat çalışıyoruz. Merak ediyorsanız buyrun;




Ekmek


0,22
2.5 lt Coca Cola


0,52
Starbucks Latte


2,11
Afm'de Sinema bileti ve patlamış mısır


3,96
BurgerKing'de 2 kişilik menü


5,28
Kuruçeşme'de konser bileti


26,4
The marmara'da bir gece konaklama


66,0
Sıradan bir cep telefonu



158
Apple iPhone


307
Apple MacbookPro


1189
Sabancı Üniversitesi yıllık eğitim ve konaklama ücretleri


6606
Volkwagen Golf


10570
İstanbul'da ortalama bir daire


39639



Eğer asgari ücret alıyorsanız ve 150.000 TL değerinde bir ev sahibi olmak istiyorsanız, rakamlar gayet net, diğer bir deyişle eğer 24 saat çalışarak yaklaşık 4,5 sene çalışırsanız böyle bir ev sizin de olabilir. Gerçekten keyfinizi kaçırmak istemezdim fakat durum böyle ve bir kahve için 2 saat boyunca başkalarının işlerini yapmak hala garip geliyor. Eminim ki size "Benim birkaç işim var bir saat içerisinde bitirirsin, işin sonunda sana kahve alırım" desem bana güler geçersiniz fakat size teklif ettiğim ücret ülkemizde birçok insanın kazandığının iki katından fazla. Belkide artık böyle tekliflere daha değişik bakarsınız. Afiyet şeker olsun efendim.



Not: Derseniz ki ben asgari ücret almıyorum onun iki katını alıyorum, o zaman bu saatlerin yarısı kadar çalışmanız gerekir, he derseniz ki ben asgari üç katını alıyorum, o zaman bu saatlerin üçte biri kadar çalışmanız gerekir, he derseniz ki ben asgari ücretin dört katını alıyorum, o zaman daha kafasından ters orantı kuramayan biri için çok para aldığınız için şükretmenizi tavsiye ederim.

Sunday, May 10, 2009

Ben...

yolda Ferrari görünce, İstanbul'da Ferrari kullanılmaz, yollarda kalır, italya mı burası diyen adamım.